26 Aralık 2008 Cuma

Sevgilinin Hayaline Sarılıp Uyumak


Kimi ıssız ve soğuk gecelerde sevdiğimize hayaller vasıtasıyla sersemce dokunmak isteriz.
Bu sarılışlardan sonra artık gecemiz sıcacıktır, hatta sevdiğimiz ile nefeslerimizin bile karıştığını hissederiz.
Kocaman kocaman kalabalıklardan kopmaktır sevgiliyle uyumak.
Sevgiden öte her şeyin boş olduğunun farkına varabileceğimiz nadir anlardandır.
Bir kadının 35 yıllık kocası öldükten sonraki sabah kalktığında duvarlara vura vura;
‘’Bey kalk, çorban hazır! ‘’ Dediğine şahit olmuştum.
Onun gözyaşlarında anlamıştım hayallerin dahi bir yere kadar yetebildiğini.
Hayat arkadaşı yattığı yerden bir daha kalkmayacaktı ve o kadın bunu ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi kocasına çorba yapıp da çağırdığı vakit ama kimselerin de sofraya gelmediği vakit idrak edebilmişti.
Belki yaşlılıktandı her şey belki de her şeyin kötü bir rüya olabileceği düşüncesindendi.
Öylece bekliyordu sofranın önünde.
Hatta bir ara gözleriyle kocasını koridordan geçirtmiş ve sofraya oturmuştu fakat evdekilerin şaşkın ve üzgün suratlarını görünce kabullenmek istemediği ölüm gerçeği şiddetle yağan bir yağmurun pencerelere bomba gibi düşen damlaları gibi çarpmıştı kalbine.
Durdu, düşündü ve bekledi.
Ardından gardı küçük bir çocuk gibi düştü ve gözlerinin hüzün dolu haykırışlarıyla bağırarak ağlamaya başladı.

O ağladı evdekiler ağladı.
Artık kocasının fotoğraflardaki saçlarını okşayıp da yatacaktı yalnız yatağına.
Uyuyarak, uyuyarak ve daha çok uyuyarak mevsimlerin geçmesini ve ölümü bekleyecekti huzursuzca.
Ve bizler sokaklarda hayatımızın aşkını aramaya devam edecektik.
O çok uzaklara gittiğinde mevsimlerin geçip de tekrar ona kavuşmamızı dileyeceğimiz bir sevgiliyi…
Sevgili ne kadar uzaklarda olursa olsun hayali istediğimiz an zihnimizde belirebilir.
Belki gerçeği kadar ona dokunamayız hatta sesini bile işitemeyiz fakat anıları yâd edip de hayaline sarılıp uyuyabiliriz.
Sevdiğimizi sevgili yapan da budur zaten.
İstediğimiz an istediğimiz yere getirebilmek ve bu getirişlerde dahi aşkı tekrar tekrar yaşayabilmek…

4 yorum:

Mert Çaka dedi ki...

güzel düşünce... zaten, biz insanlar hayatlarımızda değer verdiğimiz insanlara hiç yakın durmayız... onları uzaklaştırırız. taki onları kaybettiğimiz zaman değerlerini anlarız...

Düş Hane dedi ki...

Tesadüf ki, ne tesadüf..

Blogumdaki resimin aynısı, bu resim..

gkcn dedi ki...

hayat dediğin belki koca bir ömür, belki kambur bir nine, belki ak sakallı bi dede, belki üç gün iki gece, belki de bir kelime, iki hece...
hayat kime göre hangi tanımı taşırsa taşısın hissettiği ve hislerini paylaştığı sürece...

FatmaNur S.. dedi ki...

Umarım o kişiyi bulursun yaşı küçük ama yüreği kocaman ozanımız:) hayatımda yer ettin bilesin :D