Hep
başka yerlerin,
başka
insanların,
başka
zamanların,
başka
‘sen’lerin
hayalini
kurmak o kadar yorucu ki…
Belki
de güneşin olduğu bir yere gitmeli.
Sadece
güneşin…
Ya da
savaş olan bir yere gitmeli;
olur
ya,
ölürsün
belki:
ölürüm
belki.
Keşke.